Yapay Zeka ve Etik
Yapay Zeka
Nedir, Ne Değildir?
Yapay zeka,
belirli görevleri yerine getirmek için insan zekasını taklit eden ve
topladıkları bilgileri yineleyerek kendilerini geliştirebilen sistemlerdir. Ancak
burada yanlış anlaşılmaması gereken bir durum var; yapay zeka insanı tam
anlamıyla taklit edemez. Çünkü biz insanlar gibi üzüntü, öfke, sevinç gibi
duygulara ve öz farkındalığa sahip değiller. Yapay zeka daha çok büyük miktarda veriyi analiz ederek, karmaşık
problemleri çözerek insanlara destek olmaktadır. Bu açıdan yapay zeka bize
birçok alanda olumlu destek sağlarken etik olarak olumsuz sonuçlar da
doğurabilmektedir.
Yapay
Zekanın Etik Sorunları
Yapay
zekanın etik sorunları, büyük ölçüde bu teknolojinin olası etkileri ve kullanım
alanlarıyla ilgilidir. Bu sorunlara kısaca bakacak olursak yapay zeka
sistemleri, eğitim verileri üzerinde yoğunlaştığı için bu verilerdeki
önyargıları yansıtabilir. Örneğin, bir yüz tanıma sistemi, belirli bir etnik
gruba ait kişileri yanlış tanıma eğiliminde olabilir. Yapay zeka sistemleri,
büyük miktarda kişisel veriyi işler. Bu verilerin korunması ve kötüye
kullanılmasının önlenmesi büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde, insanların
kişisel bilgileri sızdırılabilir. Bunun en büyük örneği sızdırılan fotoğraf ve
videolardaki kişilerin yüzünü kullanarak yapay zekayla bambaşka fotoğraf ve
videolar oluşturulabilmesidir. Bu durum gizlilik açısından oldukça büyük bir
sorun teşkil etmektedir. Peki ya sorumluluk? Yapay zeka sisteminin bir arızası
sonucu oluşan bir kazanın hesabı kime kesilmelidir, onu kodlayan yazılımcıya mı
yoksa yapay zekanın kendisine mi? Bu konuda elimizde çok çarpıcı örnekler bulunmakta.
1981 yılında bir motosiklet fabrikasında çalışan 37 yaşında bir Japon işçi,
yanında çalışan yapay zekâya sahip robot tarafından öldürüldü. Robot, hatalı
bir biçimde işçiyi kendi görevi için bir tehdit olarak tanımlamış ve bu
tehditten kurtulmak için en etkili yol olarak hidrolik kollarını devreye sokup
işçiyi çalışan makineye vurarak ölümüne sebep olmuştu. Başka bir örnek ise 2016 yılında Microsoft
şirketinin Tay isimli Twitter güncel adıyla X kullanıcısı, diğer
kullanıcılardan öğrendiklerini tekrarlayarak nefret söylemli ifadelerde
bulunmuştu. Bu iki örnek yapay zekanın da insanlar gibi suç işleyebileceğini
bize göstermektedir. Bir diğer büyük sorun ise işsizlik, artık el işiyle ya da
birçok insanın çabasını gerektiren herhangi bir durum yapay zeka sayesinde
saniyeler içinde halledilebilmektedir. Bu durum günümüzde bile işsizliğe yol
açarken ileriki dönemlerde çok daha büyük kitlesel sorunlara yol açacağı tahmin
edilmekte. Son olarak bahsedilmeyen fakat tehlikesi yüksek olan durumlardan
biri ise silahlanma. Artık otonom silahların geliştirilmesi olası bir savaş
durumunda insanlar açısından oldukça yüksek bir risk taşımaktadır.
Yapay Zeka
ve Hukuki İşlemler
Öncelikle yapay zekanın cezai işleme tabii tutulması durumu onun kişilik olarak kabul edilip edilmemesine bağlı bir durum. Bu cezai işlem konusunda karşımıza farklı teoriler çıkmakta. Bunlar sıradancı yaklaşım, istisnacı yaklaşım, yapay zekanın üstlendiği işleve göre ele alan yaklaşım. İlk teorimiz yapay zekayı oluşturan kişi veya kişilerin ceza almasını destekliyor. Fakat burada da karşımıza bu suçun işlenmesine sebep olan kodu yazan kişinin ya da kişilerin kasten veya taksirle sonucu öngörerek hareket etmesi gibi detaylar çıkmakta. Mevcut hukuk kanunları açısından bakarsak bir suç işlenmesi için yapay zekanın oluşturulması durumu suçun işlenip işlenmemesine bağlı olmayarak bu eylem suç teşkil etmekte. Günümüzde henüz yapay zekanın kendine karşı herhangi bir direkt yaptırım uygulanmamakta fakat gelecekte yapay zekanın gelişmesiyle birlikte bu durumun değişkenlik göstermesi oldukça güçlü bir ihtimal.
Yapay zeka, insanlık için hem büyük fırsatlar hem de büyük riskler
taşımaktadır. Fırsatları hakkında bilgimiz olsa da riskleri hakkında daha
dikkatli ve bilinçli olmakta fayda var. Bu risklerini minimize edebilmek için
etik ilkelerin belirlenmesi ve bu ilkelere uygun bir şekilde hareket edilmesi
gerekmekte. Yapay zeka, insanlığın geleceğini şekillendirecek önemli bir güç.
Bu gücü doğru yönde kullanmak, hepimizin sorumluluğundadır.
Yazar: Nurseli Tozluca
0 Yorumlar